Ana sayfa

Hakkımda

11 Mayıs 2018 Cuma

OKUMAK ÜZERİNE…





Aralık ayında yazdığım köşe yazımda; kitap okuma alışkanlığı nasıl kazanılır? Gençler ne okumalı sorularına yanıt bulmaya çalışmıştım. Bu yazımda yine okuma konusuna değinmek istedim. Çünkü okumanın sanıldığının aksine çok daha fazla bir önemi var.
Bilimsel verileri ortaya koyuyor, bunlardan yola çıkarak kitap okumuyoruz diye söylenmeye devam ediyoruz.

Son birkaç yıldır değiştiğimizi düşünüyorum. Gençlerin elinde kitap görüyorum; resim, müzik, yazı vs. sanata ilgileri artmış durumda. Sorgulayıcı ve farkındalıkları yüksek bir şekilde davranıyorlar; hal böyle olunca, kanaatim okuma oranlarının arttığı yönünde idi. Fakat bilimsel gerçekler hala bunun yeterli boyutta olmadığını söylüyor. Söz gelimi; okuma sıklığı ile ilgili yapılan araştırmada halkın %53’ü okumuyor, %14’ü ayda birden fazla okuyor,%12’si 2-3 haftada bir, %11’i haftada üçten fazla, %10’u haftada 1-3 gün okuyor.  Ülkeler arasında kitap okuma sıralamasında Türkiye’nin 86.sırada yer alıyor olması bizi hiç şaşırtmıyor. Belki bu oran yüksek olsaydı çok daha fazla şaşırtabilirdi.


   “Bir kitap okudum hayatım değişti!” Cümlesine çok denk gelmişsinizdir. Benim farklı dönemlerde, harika kitaplarla tanıştığım olmuştur. Şimdi bahsedeceğim kitap ben de inanılmaz güzel bir farkındalık oluşturdu. ‘Emin Özdemir, Eleştirel okuma’ (2007) adlı kitabını okuduğumda inanılmaz bir edebiyatın içinde, derinlerde olduğumu hissetmiştim. Etkisinden de uzun süre çıkamamıştım.

Şimdiye kadar yüzlerce kitap, dergi, makale okumuşumdur. Benim için yazar bir öğreticidir, bu ustalık ona olan inancımı yüksek tutmama neden oluyor. Okuduğum her fikre katılmasam da onu kusursuz bulmama engel değildi. Ben okuyucu olarak,  yazarımı eleştirmek haddime mi düşmüş diye düşünürdüm. Kitabın kutsallığından kenarına yazamayan, onu katlamaya kıyamayan ben, yine başka bir deha yazarın sayesinde kenarlarına notlar iliştirmeyi becerebilmiştim. Altını çizmek ilk günden beri yaptığım bir alışkanlıktı. Fakat yazarı didiklemek! Ne mümkün!

Eleştirel okuma kitabı, her şeyden önce okuduğumuzu anlama üzerine kuruludur. Okuduğunu anlama, tanımlama, parçalara ayırma ve yorumlama becerisini kazandırma çabası. Öykülerde, makaleler de hatta şiirlerde;  tüm edebi türleri kapsayan bir beceriden bahsediyor. O dönem Ales sınavına hazırlanırken, Türkçe sorularında en sık karşılaştığım durumdu. Metinleri, cümleleri, deyimleri didiklemem gerekiyordu. Böyle bir tesadüf ayrıca mutlu etmişti.

Beni bu yazıyı yazmaya iten düşünce de Türkçe soru çözerken, hızlı okumak ve parçalayarak, didikleyerek okumanın ve yorumlamanın genel bir kültür olduğu yönünde idi. Hiç düşünmediğim noktalara dikkatimin çekilmiş olması bunu paylaşma isteği duymama neden oldu. Bunca zaman eksik okumuşum. Evet! Okudum, altını çizdim, notlar aldım ama derinlemesine olmamış, en basit örneği; kelimeler ya da deyimler hakkında kapsamlı düşünmemişim. Haksızlık etmeyeyim ama bilmediğim kelimeleri araştırmak ve ya kökenine bakmakta sevdiğim bir şeydi.

Benim gibi okumayı sevmiş edebiyatseverlerin içerisinde beni yalnız bırakmamış kişilerinde olduğunu biliyorum. Eğitim sistemimiz kurallara dayalıydı ve sorgulayıcı davranmamıza müsaade etmiyordu. Bunun yanı sıra karakterinde büyük etkisi var. Öyle ve ya böyle okumaya yeniden başladım. Bu defa daha kapsamlı ve daha derin okuyorum.
Tavsiye anlamında Emin Bey’in kitabını mutlaka alıp okuyun. İkincisi ise; okuyun, bolca okuyun, son tavsiyem de okuduğunuzu anlayın, anlatılanları daha derinlemesine anlayın.

Okumanın sanılandan çok daha fazla kazandırdıkları var. Kazanımlarınızı arttırmak istiyorsanız, mutlaka doğru okumalısınız. Özellikle çocuklarınızın doğru okumasını sağlamalısınız. Okuma ödevlerini siz yapmayın, klasiklerin özetlerini okuyup, kitabı kestirip atmalarına izin vermeyin. Başarılı birer insan olmalarını istiyorsanız mutlaka eğitimlerine önem verin. Özellikle kitaplarla olan ilişkilerine…
OKUYUN! OKUTUN!







ESKİCİ

Göztepe’de Cadde üstünde sıralı dükkânların arasında küçük ve en eski olanı oydu. Bir antika dükkânı…  Sahibi yıllar önce vefat etmi...