Ana sayfa

Hakkımda

23 Şubat 2018 Cuma

İNATÇI OLMAK…





Çocukların harika bir dünyası var. O zengin dünyanın bir yetişkine de katkısı olacağını pek az kişi düşünebiliyor.Ben her zaman bu katkının farkında oldum ve bu durumun değerli olduğunu düşündüm. Bunu ispatlarcasına bir olay yaşadım geçen sene. Kız yeğenimle bir oyun oynamaya karar verdik. Önce bir kavanoz bulduk. Renkli kâğıtlarım vardı, onları çıkardım. Aklımıza gelen çılgınca bir sürü şey yazdık kâğıtlara. Oyun kavanozumuz hazırdı. Oynamaya başlayabilirdik. Oyunun içeriği şuydu; kavanozdan seçtiğimiz kâğıt parçasının üzerinde, ne yazılı ise onu gün içerisinde ya da o anda yapacaktık. Genelde pijamalarınla dans et, saçını deli gibi dağıt, camdan dışarıya bağırarak şarkı söyle, yakınındaki kişiye seviyorum de, babana sarıl, anneni öp gibi eylemler yazdık. Oynadığımızda da çok eğlendik, ayak koklama gibi sevimsiz şeylerde yazmıştık. Ve gerçekten bunlar bizi oldukça güldürmüştü.

Sabah kalktığımda bir cümle mutlaka seçmek istiyordum. O sabah oyun kutusundan seçtiğim kağıtta; “inatçı ol!” yazıyordu. Bu benim cümlem değildi. Ama nasıl inatçı olacağım ki diye düşündüm. Sonra hastanede olan babaannemin görüş saatine geç kalmıştım. “İnatçı ol” cümlesi aklıma geldi, hemen hazırlandım ve çıktım. Bir takım vazgeçmemi gerektiren aksiliklere rağmen inat edip gittim gerçi vaktinde gitmiş olmama rağmen görüştürmediklerinden giremedim. Ama hayatım için çok önemli bir farkındalık yaşadım. Bunu anlamamı sağlayan küçük yeğenime teşekkür etmeliyim.

İnatçı olmak ne kadar negatiflik içeren bir cümle değil mi? İnatçı çocukları hiç sevmem, ısrarcı olmayı da sevmem. Fakat anlıyorum ki, bazen hayatta inatçı olmak bir gerekliliktir. İstikrarlı olan insanların başarısının altındaki sırda bu; “inatçı olmaları”.

Siz kendinize dönüp baktığınızda inatçı olduğunuzu düşünüyor musunuz? Nelere inat ediyorsunuz? Sözgelimi, inatçılık sevilen bir özellik değildir. Belki de ilk okuduğunuzda benim gibi hiç sevmem diye düşündünüz. Benim de bu konudaki düşüncem sizden farklı değildi. Kimi insanlar, bildiklerinden şaşmaz, burnun dikine gider, at gözlüğü ile bakar asla öyle insanları yolundan döndüremezsiniz. İnadı inattır. Anlaşamaz, en ufak olayda kavga edersiniz. Böylesi bir durum şüphesiz ki, çekilmez.

Fakat bir de öyle insanlar var ki, tüm zorluklara katlanır, her şeyi göze alır ve mücadele eder. Onlar inatçı ve başarılı insanlardır. Hangisini seçmek isterdiniz? Hangisi olmak isterdiniz?

 Hayallerimizin peşinden gitmeyi unutup rutinin içinde kalmak bir süre sonra insanı mutsuzlaştırıyor. Bu rutini kırmak için de aslında inatçı olmak gerekiyor. Hayatla olan ilişkinizi kuvvetlendirmek için, olumlu düşünmek ve mutlu yaşamak içinde sıkı sıkıya bağlı kalmalısınız. Hayatla işbirliği yapmalısınız.

Hayatın koşturması içinde, karşılaşacağımız stresli olaylarımız olacaktır; kendimize sessizce bu olayların içinden geçebileceğimizi söylemeliyiz. İNSAN, İNADINA YAŞAMALI BU HAYATTA!

Hayallerimizi gerçekleştirmek için, karşılaşacağımız zorluklara göğüs gelerek, başarmak için inatlaşmalıyız özellikle de kolayı seçmeme konusunda. Tam bir şeyler yapmak üzere iken, bir zorluk çıkıyor ve hoop hemen yarım bırakıyoruz. Mevlana’nın söylediği çok güzel bir söz vardır;

“Her şey üstüne gelip, seni dayanamayacağın bir noktaya getirdiğinde, sakın vazgeçme! İşte orası kaderinin değişeceği noktadır! “

Yani diyor ki, ısrarcı ve inatçı yol, yolundan dönme!

Demek ki, inatçı olma hali bir anlamda kötü değilmiş. Haydi, hayallerinin gerçekleşmesi için inatçı ol!








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ESKİCİ

Göztepe’de Cadde üstünde sıralı dükkânların arasında küçük ve en eski olanı oydu. Bir antika dükkânı…  Sahibi yıllar önce vefat etmi...